“Baygın ve manalı bakan gözleri, ince ve uzun narin bedeni ile onun haddinden fazla hisli bir genç olduğu söylenebilirdi. Zaten bu özelliği kıyafetine de yansır, söküklerini anasına diktirmeden gömleğini, ütülemeden pantolonunu giymez, kunduralarını her sabah boyar, beyaz çoraplarını her gün değiştirirdi. İnceliğe ve güzelliğe de önem verdiği, kadın sinema oyuncularının resimlerini gazetelerden ve mecmualardan kesip biriktirmesinden anlaşılıyordu. Bu resimleri bir dosyada muhafaza eder, akam vakitleri açıp doya doya bakarak derin ve pembe hayallere dalardı.” s.f.194