Please enable JavaScript.

Coggle requires JavaScript to display documents.

Ömer Aygün, Aristoteles Peri Psykhê Semineri, Ruh burada duruyor, Platon…

- - - - Dairesel hareket (Self-sustainability)
        
        Düzenli
        
        Mükemmel/yetkin
        
        Malzemesi Esîr (Saydam)
        
        Zorunluluk
      - Gök cisimlerinin sabitliyi ve düzenliliği Tanrı'nın mükemmelliğine bir övgü, onun aşkınadır. Gökyüzünde tek öğe, tek element olduğu için zaten bozulma yok, oluş ya da bozuluş bir elementten başka bir elemente geçişle mümkün. Eğer tek bir element varsa zaten bozulacak bir yer yok. Ayüstü yöredeki nesnelerin bozulmamasının sebebi bir yandan da tek bir öğeden oluşuyor olmalarıdır.
    - - Çizgisel hareket
        
        Oluş-bozuluş
        
        (Görece) Düzensizlik
        
        Güç-yetkinlik (kuvve-fiil)
        
        Zorunsuzluk
      - Ateş
        Hava
        Su
        Toprak
        
        yaptıkları hareket çizgisel, yukarı ve aşağı
        
        Anasır-ı Erbaa Empedokles'in kullandığı Aristoteles'in ondan aldığı ve sistematikleştirdiği bir fikir
        
        Galenos'tan itibaren bu dörtlü Ahlat-ı Erbaa'ya döndürülüyor. Yani vücuttaki dört sıvıya uygulanarak tıbba dahil ediliyor. Oradan da psikolojiye, dört mizaca uygulanıyor. Burçlar, yıldızlar, mevsimler ve s. e uygulanıyor. Osmanlı tıbbı 18-19. Yüzyıllara kadar bu şemayı takip etmiştir.
      - Ayaltı yörede Ayüstüne kıyasla bu görece kusurluluk olmasına rağmen Aylatını da belirleyen yine mükemmelliktir. Görece mükemmelliktir ve kendine göre bir zorunluluktur. Örn: Üçgenin üç kenarı vardır. Koyunların dört bacağı vardır. İki cümle de doğru fakat ikinci cümle birinci kadar kesin değil. Bir doz farkı var. Üçgenin üç kenarı vardır. Koyunlar dört bacaklı OLUR. Üç bacaklı bir koyun mümkün ama bu istisnadır.
        Ayaltında çizgisellik içerisinde gizli bir dairesellik vardır: üreme, mevsimler. İnsan kendi türünde birini dünyaya getirmekle tekrar bir döngü başlatır. Kendi şahsında değil, TÜRÜNDE. Aristoteles düşüncesinde türler sabit.
- - - - Ruh adeta ele avuca sığmaz bir şeydir diyenler var. Ruh küçük parçalı bir şeyse hareket ediyordur bir takım partiküller gibi ve bedeni de hareket ettiren budur. Dışarıda onunla akraba olan veya karşıt olan partikülleri algılamasını sağlamaktadır.
    - - Sürekli hareket eden bir şey canlıların hareketini açıklayamayacağı gibi sürekli düşünme hali de canlılar sürekli düşünmediği için açıklayamayacaktır. Canlılar yaptıkları şeyi yapan ama yapmadıkları zaman da o yetiyi kaybetmeyen varlıklardır. Ruhu alımlıma ile tanımlayanlar benzer benzeri tanır ilkesine dayanıyorlar. Bu kişiler ruhu öğelerle özdeşleştiriyorlar. Ruh her şeyi tanıdığına göre ruhu bütün ilkelerden oluşturanlar da var. Karşıtları ilke yapanlar ruhu da karşıtlardan oluşturuyor (sıcak-soğuk). Benzer benzeri nasıl bilir çünkü zaten benzer. Karşıtlar da bir araya gelemez ki birbirini tanısın.
    - - Hareket ettirenin kendisinin de illa hareket etmesi gerekmez. Ruhla hareketi bağdaştırıyorsunuz oysa ruh bedeni hareket ettiriyor diye kendisinin de hareket ettiğini düşünmeniz şart değil. Hareketin yer değiştirme, başkalaşma, azalma ve çoğalma gibi çeşitleri vardır. Bunların hepsi bir yerde gerçekleşiyor. Ruhun varlığı kendi kendini hareket ettirmekse bu ilineksel olmayacaktır ve ruhun bir yeri olacaktır. Dolayısıyla ruh ve beden aynı yerde olacaktır. Hareketi ruhla açıklayacaksanız hareketsizliği de açıklamanız lazım. Örn. Ahşap Afrodit, kedi. Canlılık yalnızca bir hareket meselesi değil hareketliyken durmak meselesidir.
    - - Eğer ruh bir ahenkse ve bu ahengi bozunca ölünüyorsa canlının vücudunda bir sürü orantı var Bu farklı orantılardan hangisi ruh?
  - - - Yetkinlik/Kemal
    - - Fiil
        
        Bilmek
        
        Bilgiyi kullanmak
    - - Güç/Kuvve
- - - - Duyulur olan şeyler üç anlama geliyor:
        
        Ortak duyulurlar- Ne özel ne de ileneksel olmayan duyulurlardır. Örneğin, hareket, şekil, sayı, büyüklük, durağanlık. Ortak duyunun işlevleri: 1. Nefti yeşilden farklı olarak büyüklüğü, birliği, hareketi algılamayı sağlamak. 2. Nefti yeşil olan şeyle hareket eden şeyin ya da şu sesi çıkaran şeyin aynı şey olduğu yargısını vermek. 3. Özbilinç- Gördüğümü gördüğümün farkındayım. Görüyor olmanın da algılanması.
        
        Özel duyulurlar- Beş duyumuz var, her bir duyu için özel bir nesne vardır, özel bir duyulur vardır. Görmek için renk, işitmek için ses, koklamak için koku, tat almak için tat..
        
        İleneksel duyulurlar- Ben yeşili nefti yeşili gördüm o benim özel duyulurumdur. Özel duyulurlar konusunda yanılma imkansızdır. Bir renk gördüğünüzde o farklı bir renk olabilir ancak her halükarda yanılmanız sadece renk konusunda olabilir yoksa bir ses gördüm diyemezsiniz. Halid'i görüyorum diyebilirsiniz ama o sizin özel duyulurunuz değildir. Özellikle Halid'i görmek için bir duyunuz yok. Gözünüz ise Halid'e özgü değil, Renge özgü, renge göre ayarlanmış. Bu yüzden Halid'i gördüğünüzde bu sizin ileneksel duyulurunuzdur denilebilir. Evet görüyorum diyebilirsiniz ama burda arızi bir durum vardır.
      - Dokunan şey üçboyutludur. Dokunma duyusunun kendisi üçboyutlu değildir. Duyunun kendisinin bir büyüklüğü yok, duyu organının bir büyüklüğü var. Duyu organı duyumsadığı zaman maddeyi almadan formu alıyor. Adete süzüyor gibi neredeyse.. Duyu organı üçboyutlu bir şey olduğu için nesnesiyle temasında fiziksel olarak ta etkilenir. Elim kalorifere dokunduğu zaman sıcaklığı hissediyorum, bu elimin ısınmasından farklı bir şey. Ama bu o demek değil elim kalorifere dokunduğu aman ısınmıyor ısınıyor aslında. Isınması ile ısınmasını algılamak arasında fark vardır. Önemli nokta: Biz farkları anlarız. Elimizle aynı sıcaklığa sahip olan suya elimizi daldırdığımızda hiç bir şey hissetmeyiz.
      - Akıl her türlü etkiden azadedir. Sebebi hem bir özelliği hem de onun karşıtını algılayabilmesidir. Akıl ikisini de düşünebiliyor hem soğuğu hem sıcağı düşünebiliyorsa ne sıcak ne de soğuk olmalıdır. Ne soğuktan etkilenmiş halde olmalıdır ne sıcaktan etkilenmiş olmalıdır. Aklın duyulardan farkı budur.