Please enable JavaScript.
Coggle requires JavaScript to display documents.
HALK EDEBİYATI - Coggle Diagram
HALK EDEBİYATI
TASAVVUF EDEBİYATI
-
-
Bir diğer adı sufilik olan tasavvuf; insan ile Allah ilişkisini bir bütünlük içerisinde açıklayan, Allah’a ona olan aşk ile ulaşma çabası içeren dini ve felsefi bir düşüncedir. Tasavvufa göre kainatta bulunan tek varlık Allah’ın kendisidir. Allah’ın dışındaki tüm varlıkların onun birer yansımasıdır.
-
Nefes;
Bektaşi tarikatlarında vahdet-i vücud, tarikat ilkeleri ve Allah’a olan aşk olmak üzere tasavvufi konularda saz eşliğinde söylenen şiirlere nefes denir. Nefesler, ilahilerin Bektaşi-Alevi tarikatlarındaki karşılığı olarak kabul edilir.
Özellikleri:
Nefeslerde samimi, içten ve akıcı bir dil kullanılır.
Halkın anlayabileceği sade bir Türkçeyle yazılsalar da sahip olduğu tasavvufi özelliklerden dolayı az da olsa Arapça-Farsça dini terimleri yer almaktadır.
-
-
Hece ölçüsünün en çok 11,8 ve 7’li kalıplarıyla söylenir.
İlahi;
Allah’ı öven, onun yüceliğini anlatan, insanın duyabileceği en büyük aşkın Allah aşkı olduğunu dile getiren şiirlere “İlahi” denir. Sözlük anlamı olarak ele alırsak bu kelime Arapça kökenli olmakla birlikte “Allah’a ait” olmak manasını taşımaktadır. İslamiyet’in hakim olduğu topraklardaki halkın edebiyat gelenekleri içinde bu nazım şekline ayrıca bir önem verilmiş, Allah’a olan o içten aşk bu şekilde dile getirilmiştir.
Özellikleri:
Diğer şiirlerden farklı olarak ilahiler kendilerine ait özel bir besteyle okunur. Özel bir besteye sahip olmaları en belirgin özelliğini oluşturmaktadır.
-
İlahiler çoğunlukla hece ölçüsüyle yazılır. Hece ölçüsünün 7, 8 ve 11’li kalıbıyla söylenmişlerdir.
-
-
Bu şiir türünde amaç Allah sevgisini ve dini inançları halka benimsetmek olduğundan dil samimi ve akıcı bir şekilde kullanılmıştır.
TEKKE TASAVVUF ŞAİRLERİ
- Yüzyıl: Hoca Ahmet Yesevî
Tam adı Ahmed bin İbrahim bin İlyas Yesevî’dir. 7 yaşında iken babasının ölümünden sonra, ablası ile birlikte Sayram yakınlarındaki Yesi’ye yerleşen Yesevi, burada “Arslan Baba” adlı bir Türk şeyhinden ilk eğitimini almaya başladı.Eğitiminin ilk aşamasını tamamladıktan sonra 27 yaşında iken Buhara‘ya gitti. Burada dönemin önde gelen din bilginlerinden olan Şeyh Yusuf Hemedani’ye bağlandı. yoğun bir tasavvuf eğitimi aldı ve, Şeyhin dört halifesinden üçüncüsü oldu.
Hacı Bektaş Vali:
-
-
Türkçe yazdığı nefes denilen ilahileri ile Anadolu halkına dini tasavvufi ve ahlaki yol göstericilik yapmıştır.
-
Hacı Bektaş Veli, isimli eserini olarak kaleme almıştır.
Yunus Emre:
- Yüzyılda yaşamış olan Yunus Emre’nin hayatına ait kesin bilgiler çok azdır.
-
Türk şiirine “nefes” adını veren Yunus’un şiirleri, okuyucuya birdenbire açılmayan, cezbeyle söylenmiş şiirler olup gönülleri, aniden parlayan bir ışık gibi aydınlatıp kaybolur.
-
-
-
-
-
Aziz Mahmut Hüdâî:
Bilindiği gibi mutasavvıf, alim, şair ve Celvetiye tarikatının kurucusudur.
- yüzyılda yaşamıştır.
Sade ve hikemi mehiyette şiirler yazmış şiirlerinde bazen hece bazen aruzu kullanmıştır.
-
-
Aruzla yazdığı şiirlerde genellikle Nesimi ve Fuzuli, hece ile yazdığı şiirlerde Yunus Emre tesiri açıkça görülür.
- Yüzyıl: Erzurumlu İbrahim Hakkı
ANONİM HALK EDEBİYATI
kim tarafından söylendiği bilinmeyen,halkın ortak malı sayılan ürünlerin oluşturduğu edebiyat koludur.Sözlü geleneğe dayanır.Halk diliyle söylenir.
Kapsadığı Ürünler:
-
-
-
-
-
-
-
-
-
• MANİ
Anonim halk edebiyatında, çoğunlukla hece ölçüsünün yedili kalıbıyla söylenen ve yine genellikle dört dizeden oluşan koşuk (şiir) biçimidir.
Uyak Düzeni: Çoğunlukla üçüncü dize serbest, birinci, ikinci ve üçüncü dizeler birbiriyle uyaklıdır.
Konularına Göre Maniler:
-
-
-
- Bekçi ve davulcu manileri
-
-
-
-
Konu: Maniler çoğunlukla aşk, doğa, ayrılık, özlem gibi konuları içerirler.
-
-
AŞIK EDEBİYATI
aşık edebiyatı şiirden ibarettir. Bu şiir din dışı bir şiirdir; aşık da denilen şairlerin kopuz, bağlama, cura, tambura eşliğinde söyledikleri sözlü-besteli edebiyat türüdür.
Özellikleri:
Aşık veya ozan denilen kişilerin, saz eşliğinde söyledikleri şiirlerden oluşur.
Genelde sözlü olmasına rağmen şairler, şiirlerini "cönk" dedikleri defterlerde toplamışlardır.
Şairler, sazlarını omuzlarına alarak köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşmışlardır.
Şiirlerde anlatım içten, canlı ve yalındır.
Şairler, halkın içinden çıktığından halk dilini kullanmışlardır. Bu sade dil 18. ve 19. yüzyıllarda bazı şairler tarafından Divan Edebiyatı'nın etkisinde kalmasıyla eski arılığını kaybetmiştir.
-
Koşma, semai, destan, varsağı gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.
KOŞMA
Koşma, Aşık Edebiyatı nazım biçimidir. Genellikle hecenin 8'li ve 11'li kalıplarıyla yazılan; en az üç, en fazla altı dörtlükten oluşan bir nazım biçimidir.