Please enable JavaScript.
Coggle requires JavaScript to display documents.
Şehirleşmenin Birey ve Birey Değerlerine Etkisi - Coggle Diagram
Şehirleşmenin Birey ve Birey Değerlerine Etkisi
Bireye Etkisi
Psikolojik
Kentleşme göçlere ve yeni yerleşimlerin insanların yaşam alanlarını değiştirmesine sebep olmaktadır. Bu durum sonucunda da yeni yerleşilen bir bölgede toplumunun ortak amaçları ve yardımlaşma arka plana atılıp bireyler bireysel olarak uyum sağlamama ve bir an önce kendi eksiklerini gidermeye yönelmektedir. Başka değişle yeni yerleşilen bir bölgede bireysel ihtiyaçların ön planda olması toplumun ortak amaçlarının yok olmasına neden olur. Bu durumda bireylerin kendilerini toplumdan soyutlamaları ve yalnızlaşmalarına neden olur
Şehirleşme sonucu olan kırdan kente olan göçler toplumunu düzeni ve dengesini bozmaktadır. Bu durumda da kırsal alandan gelenlerin göç ettikleri yeni kent ortamına hızlıca alışmak istemesi geleneksel kültür ve değerlerinden uzak kalırlar bu durumda psikolojik olarak dışlanmış ve huzursuz hissedilmesine neden olmaktadır.
Kentleşmeden dolayı bireylerin önceliği sürekli kendi ihtiyaçlarına verip ben merkezli bir yaşam yaşaması ve kendini toplumdan soyutlaması, bireyin yalnızlaşmasına, mutsuzlaşmasına, hayal gücünün körelmesine sebep olmaktadır.
Kitapta ormanda yaşayan yılkılar ile gökdelen de yaşayan halkın aynı psikolojik yapıya sahip olması beklenmemektedir çünkü da zorlu koşullar altında yaşayıp bu zorlukların altından kalkabilmek için birlik halinde yaşayan yılkıların zenginlik lüks ben merkezli ve entrika içinde bir hayat süren gökdelenlerde yaşayan kesimine göre olan farklılıkları, iki kesiminde psikolojik olarak farklı mentalitede olmalarını sağlar
Yaşam Tarzı
Yalnızlık
Üst Sınıf
-Gökdelenlerde çok fazla daire ve kat var fakat hiç komşu yok.
-Ulaşım artık daha kolay fakat aile ziyaretleri yok
-Devasa boyutta gökdelenler
-535-540 metre uzunluk
-İnsanlar ile yer arasına giren koca beton yığınları
-Gökdelen daireleri için oluşan "her ihtiyacı karşılayan ve güvenli ev" algısı sonucu evlerden çok çıkılmaması
Bizim yaşamakta olduğumuz dönemde ne Erdem ne olur Ne korku temel ilke olabilirdi kim kimi korkutacak kim kimden daha Erdemli kim kimden daha onurlu olacaktı bizim yaşamakta olduğumuz mutlu dönemde tek ölçü nesnel ve evrensel bir değer de artık bu Evrensel değer de paraydı.(s.69)
Alt sınıf
-İlkelleşmeye başlama ve topluluklar halinde yaşama
İş Hayatı ve Özel Hayat
Alt Sınıf
-Alt sınıf için eğlence diye bir kavram yok
-Okumuş olmak bir ayrıcalık değil
-Önemli olan kodamanların işine yaramak
-Ölüm-Kalım savaşı
Üst Sınıf
-Üst sınıfın kendilerine özel eğlence mekanları var
-Bütün iş sektörleri yabancıların ve kodamanların elinde
-Ulaşım kendilerine özel mekikler ile, "aşağıdakiler ile bir bağlantı yok
İşkolik ve daha fazlasına sahip olma tutkusu
Adalet ve Güvenlik
Alt Sınıf
-Adaleti kendi yollarıyla sağlama
-Hiçbir güvenlik ve ayrıcalık yok
Üst Sınıf
-Mahkemeleri kullanan kesim
-Kendilerine özel güvenlikleri ve yöntemleri var
Doğa ve İnsan
-Bu etki her insan için geçerli
-Denizler, ormanlar hepsi yabancıların elinde ve satılmış
-Sahil şeridinde yürümeye yer yok
-"Kelebeklerin kökünün kuruduğu bir çocuk istemem"
-Karga ve kara sinek
-Stres
Aynılaşma
-Temel Diker'in gökdelenleri
-Hedefler, amaçlar
-Fikirler
"Tüm gökdelenler birbirinin aynı olacak, aynı çizime göre aynı yükseklikte, aynı genişlikte."
(s.54)
İdeolojik
Marksizm
-Kurucu: Karl Marx
Toplumsal eşitlik ve özgürlük
-Sınıflar arası ayrım olmaması
-Özelleştirme karşıtı
-Marksizm azalıyor
Can Tezcan (Son Marksçı)
Rıza Koç
Tufan Şirin
Lise yılları Gül Tezcan
Yılkı adamları
-Can Tezcan
-Sabri Serin
-Son Marksçı fakat anamala hizmet ediyor.
-Sabri Serin çağ şartlarına ayak uyduruyor
"Vurdulu kırdılı sol eylemler sırasında yakalanıp içeri atılmış varlıklı çocuklarının değişmez savunucusu olarak ünlenmiştir
(28)
Anamalcılık
-Kapitalizm
-Kar amacı güden üretim düzeni
-Özelleştirme
-Sınıf ayrımı
-Anamalcılık yaygınlaşıyor
Mevlüt Doğan
Temel Diker
Veli Dökmeci
Bakış Açısı
Hikayemizde insanların yaşadığı konutların adeta onlar için bir statü belirtisi haline geldiği görülmektedir. Örneğin: Temel Diker'in yaptığı en yeni gökdelende oturan ve ilk gökdelende oturan kişilere bir yaklaşılmamaktadır. Buna karşın maddi(finansal) imkanları gökdelende yaşamaya elvermediğinden ormanlarda yaşayan yılkılar da adeta 2. sınıf insan muamelesi görmektedirler.
Temel Diker'İn İstanbul'u adeta bir NY yapma isteği hatta bunu kendine bir amaç haline getirip NY'deki yapıların adeta aynısını ülkemize yapmasına halkın tepki vermemesi bariz bir kopyacılık yapıldığı kendi özümüz, örf, adet ve geleneklerimizden tamamen uzaklaşıp milli benliğimizin kaybettiğimizi göstermektedir. Halkımız ve siyaset adamlarının Amerika'ya karşı gereksiz bir özentilikleri olması da bariz bir şekilde görülmektedir(örnekler çok fazla, sunarken vereceğim).
Kitapta yargının özelleştirilmesi, insanların mallarına göre değerlendirilmesi, devletin birçok kurumu kuruluş vb.'leri satıp özelleştirmiş olması yönetimin ve bakış açısının kapitalizm ile oldukça uyuştuğunu hatta ülkede kapitalizmin hakim olduğunu söyleyebiliriz.