Please enable JavaScript.
Coggle requires JavaScript to display documents.
Gökdelen Karakter Analizi, Sergey_Voronov_as_Smerdyakov - Coggle Diagram
Gökdelen Karakter Analizi
Ana Karakterler
Temel Diker (Niyorklu Temel, Müteahhit)
İstanbul'un tanınmış müteahhitlerinden biri olan Temel Diker, İstanbul'u ikinci bir New York hakline getirerek modern bir görünüme kavuşturmak istemektedir. Can Tezcan, bu amaç doğrultusunda uğraşmakta olduğu davalarda Temel Diker'in avukatlığını yapmaktadır.
Temel Diker'in yaptığı gökdelenler(temsili). Gördüğümüz gibi bu yapılar aynı yükseklikte ve düzenli olarak yerleştirilmiş.
Can Tezcan (Avukat)
Can Tezcan Türkiye'nin en tanınmış ve en yetenekli avukatlarından biri olarak tasvir edilir. Temel Diker'in İstanbul'u ikinci bir New York yapma yolunda avukatlığını yapmaktadır. İstanbul Maçka'da emekli ve yaşlı bir öğretmenin evinin bulunduğu yere bir gökdelen dikmek isteyen Temel Diker için çözüm ararken yargının özelleştirilmesi gibi bir düşünce geliştirir ve bu düşüncenin kamuoyuna mal olması ile birlikte bir devrim başlatır. Can Tezcan “…devrimci eylemleri çoktan bıraktığı ve bayağı ünlü bir avukat olduğu günlerde…” gençlikte anılarına ve hislerine yenden kapılma isteğiyle yeni bir devrim başlatmayı amaçlamıştır(Yargıyı özelleştirme).
Yan Karakterler
Varol Korkmaz
Varol Korkmaz Can Tezcan'ın en yakın dostudur. Daha hangi sebeple veya kanıtla içeri alındığı bile bilinmeyen Varol Korkmaz'ın kitabın deyimiyle tek suçu suçsuzluktur. Can Tezcan Varol Korkmaz'ı kurtarmak için eşlinden gelen her şeyi yapsa da ülkede adalet Başbakan ve diğer yönetim üyelerinin iki dudağı arasında olması sebebiyle Varol Korkmaz'ı daha suçu belli olmayan bir davadan ve hapisten kurtarma yolunda hiçbir gelişme kaydedemiyordur. "Gökdelen"in geneline bakıldığında Varol Korkmaz'ın mağdur bir kişi olduğunu anlarız.
Mevlüt Doğan
Mevlüt Doğan, dönemin başbakanıdır. Can Tezcan tarafından bir Dostoyevski'nin "Karamazov Kardeşler" adlı eserinden bir karakter olan Pavel Fyodorovich Smerdyakov'a benzetilir. Can Tezcan ile yaptığı anlaşmalardan ve yargının özelleştirmesinde kendi çıkarı için yaptıkları Mevlüt Doğan'ın çıkarları doğrultusunda hareket eden bir kişilik olduğu gözlemlenir.
Gül Tezcan
Gül Tezcan, Can Tezcan'ın eşidir. Can Tezcan'ın yargının özelleştirme eylemine karşın devlet adamlarıyla görüşmeler ve anlaşmalar yapmasının sağlıklı bir eylem olmadığını Can Tezcan'a belirtmiştir. Gül Tezcan'ın belirtilen fikrinin oluşmasının sebebi onun da Can Tezcan gibi anlaşma yaptığı kimselerin gerçek yüzünü bilmesidir. Ancak Can Tezcan bu özelleştirme hayaline daldığı için bu işin riskini tartmamıştır. Gül Tezcan karakterinin işlevi Can Tezcan'ı olası risklere karşı uyarmaktadır.
Cüneyt Ender
"Küre"deki yazısıyla Can Tezcan'nın yargıyı özelleştirme hayalinin somutlaşmasını sağlayan karakterdir. Cüneyt Ender'in yazısı ülkede bir devrim etkisi yaratır.
Rıza Koç
Rıza Koç Can Tezcan'ın arkadaşıdır. Genellikle devlet yönetimindeki yanlışlıkları veya devletin sansürlemek için elinden gelen her şeyi yaptığı konuları yayımladığı kitaplarla ve yazılarla halkı bilinçlendirmek ve ülkenin kötü durumunu iyileştirmek istemektedir Ancak gerçekleri yansıttığı ve anlattığı hükümete aşırı miktarda ters olduğu için vaktini genellikle hapis hücrelerinde geçirmektedir. Can Tezcan'ın hapise girmemesi için yaptığı uyarılara rağmen o bu konuları anlatmaya ve halka aşılamaya devam etmektedir.
Sabri Serin (Tezcan Avukatlık Bürosu'nun çalışanı)
Can Tezcan'nın asistanı ve bir bakıma sağ kolu durumundadır. Roman boyunca Can Tezcan'ın akıl danıştığı kimse olmuştur. Sabri Serin yargını özelleştirilmesi ve yargının özelleştirmesi sırasında bazı insanlara karşı olan gözlemleriyle insanların bencilliğini "Öyle sanıyorum ki her çağın doğruları kendine göre oluyor, efendim. Bizim çağımızın doğrusu da saltık bencillik.” şeklinde belirmiştir
İnci (Can Tezcan'ın asistanı)
İnci, Can Tezcan'ın Tezcan Avukatlık Bürosu'ndaki asistanıdır. Can Tezcan mütamadityen İnci gibi bir kızı olmasını istediğinden bahseder. Can Tezcan, İnci'yi çocuğu gibi görmektedir.
Alıntılar: Alıntılar bize kitap hakkında birçok bilgi verir ve kitaptaki karakterleri daha iyi tanımamızı sağlar.
Kitaptan Alıntılar
“Bu ülkede en az yüz yıldan beri her iktidar kendi zenginlerini yaratmıştır.” Bu alıntıda yönetimin belirli kişilere ayrıcalık vererek ve kendilerine yarar sağlayacak insanları, onları destekleyecek ve bütün kötülükleri duyulmamasını sağlayacak insanları en iyi şekilde yaşattığı eleştirilmiştir.
“Benim görüşümü sorarsanız, adalet güçlülerin ayrıcalığıdır.”
Buradaki ifadeye göre, kim toplumdaki sınıf kavramında yukarıdaysa "adalet" kavramının onun lehine işlediğine değinilmiştir.
“Yargı devletin elinde bırakılamayacak kadar önemli bir toplumsal kurumdur.” Can Tezcan'ın bu sözünden yola çıkarak Can Tezcan'ın amaçlarından birinin yargıyı özelleştirerek gerçek adaleti sağlama isteğidir. Can Tezcan arkadaşı Varol Kokrmaz'ın durumundan dolayı ülkede adalet denilen şeyin sadece bir laftan ibaret olduğunu görmüştür.
Bir ülkede akşam sabah yeni yasalar çıkarılıyorsa, yargı ve yönetim çoktan özelleştirilmiş demektir,” Can Tezcan burada durmadan iktidarın kendine göre yasa çıkartmasıyla yargının zaten bir nevi tek bir kişinin sözlerine göre şekillenmesinin zaten yargının özelleştirilmiş gibi bir şey olduğunu ifade etmiştir.
"Herifler bunca zamandır en büyük kuruluşları, en yaşamsal yeraltı kaynaklarını bile yerli, yabancı demeden, yok pahasına sattılar, hem de bunu övünç konusu yaptılar... "
Burada ülkenin her şeyinin yabancılara bir şey gözetilmeksizin satılması eleştirilmiştir. Can Tezcan eğer bu şekilde her şey satıldıysa yargının onların eline geçmesinin herhangi bir sakıncasının olmadığını belirtmiştir.
"... doğa kuruyor, üzerindeki canlıları beslemesi her geçen yıl biraz daha zorlaşıyor, " dedi. "Neden derseniz, bugünün insanı her şeyden çok çöp üretiyor..." Bu alıntıda insanların doğayı kirletmelerini ve doğanın üstünde yaşanamaz hale gelmesinin insanlar olduğu belirtilmiştir. Romanda bahsedilene göre, insanların doğanın kökünü kazımaları ve toprağın üstünü çeşit çeşit kimyasal tabakaları kapladığından kedi köpek gibi yaygın hayvanların bile nesli neredeyse tükenme durumuna gelmiştir.
Pavel Smerdyakov(Can Tezcan'ın düşlerine giren ve Mevlüt Doğan'a benzettiği kurgusal karakter)