Please enable JavaScript.
Coggle requires JavaScript to display documents.
"AŞKIN GÖZYAŞLARI YA DA RAPUNZEL İLE AVARE" ÖYKÜSÜNÜN İNCELEME…
"AŞKIN GÖZYAŞLARI YA DA RAPUNZEL İLE AVARE" ÖYKÜSÜNÜN İNCELEME PLANI
ZAMAN: Öykü üç yıllık bir süreci kaplamaktadır.
MEKAN: Öykü Ankara'da bir mahallede geçmektedir.
KARAKTERLER: Ümit, Efkar, Güzide Hanım, Ömer, Sevil
OLAY ÖRGÜSÜ
Efkar'ın otobüs şoförü olarak iş yapması ve Ümit isimli bir insanın otobüste Ümit yan koltuğuna oturmaya başlaması
Efkar'ın Ümit'e aşık olması ve her gün otobüste onu beklemeye başlaması
Ümit'in bir süre otobüse gelmemesi ve Efkar'ın bu duruma karşı kahrolması
Daha sonra Ümit'in geri dönmesi ve Efkar'a hasta olduğu için gelmediğini söylemesi
Ümit ve Efkar'ın birbirlerine olan aşklarını itiraf etmeleri ve Ümit'in Efkar'a abisinin zorla biriyle evlendirildiğini anlatması
Efkar ile Ümit'in üç yıl boyunca birlikte olmaları ve Efkar'ın toplumsal baskılardan dolayı Ümit'in artık "kadın" olmasını istemesi
Ümit'in Efkar'ın isteği üzerine "kadın" olması ve Efkar'ın bir süre sonra onu terk etmesi
YAZARIN AMACI: Yazar bu öyküsünde eşcinsel olan iki insanın hikayesini anlatmıştır. Ümit aslında erkektir, ancak kendini kadın olarak görmektedir, Efkar da Ümit'e aşık olmuş bir çocuktur. Hikayenin sonunda da görüldüğü üzere Efkar Ümit'ten artık " kadın" olmasını istemiş, ancak Ümit kadın olduktan sonra onu bırakmıştır. Burada yazar aslında toplumsal baskılardan, örf, adet ve geleneklerden dolayı oluşan zorunluluk ve kısıtlamalara değinmek istemiştir. En son bölümde ise aslında Efkar'ın bu baskılara dayanamadığı ve Ümit'ten onu kendisi yapan bir parçasından kurtulmasını istemiştir. Görüldüğü üzere "gerçek aşk" bile sonunda gerçekliğini koruyamaz ve kendine ait olan bir parçayı "gerçek aşk" için harcayan Ümit terk edilir.
TEMA: Düzemece aşk, Toplum baskısı
DUYGUSAL GEÇİŞLER: Öyküde karakterler birçok duygusal geçiş yaşamaktadır. Örneğin Ümit ve Efkar ilk kez aşık olduklarında mutluluk ve heyecan duygusunu hissetmişlerdir. Ümit otobüse gelmemeye başladığında ise Efkar üzüntü ve nefret duygularını hissetmiştir. Kitabın en sonunda ise ayrıldıklarında Ümit hayal kırıklığı, kullanılmışlık, boşluk gibi duygular hissetmiştir.
ANLATIM YÖNTEMLERİ: Öyküde benzetme, öyküleme, diyalog,iç monolg gibi anlatım yöntemleri kullanılmıştır.
ÇATIŞMALAR: Özgürlük-kısıtlama, toplumsal tercih- bireysel tercih, kadınlık-erkeklik
GÖNDERMELER: Öyküde anlatılan tipik aşk hikayelerine göndermeler yapılmıştır. "Artık kimse aşk için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Mecnun bütün çölleri tüketmiş."(sf.143) alıntısında da görüldüğü üzere yazar Leyla ile Mecnun'a, Aslı ile Kerem'e, Ferhat ile Şirin'e gönderme yapmıştır.
"Saçları çoğaldı, gürleşti, kalçaları genişledi. Çıkacağı gün uzun uzzn saçlarını tarattı, uzun uzun saçlarını... Rapunzel olup sarkıttı uzun saçlarını uzun kulenin penceresinden Efkar tutsun diye.." (sf 149) alıntısında ise Rapunzel hikayesine gönderme yapılmıştır..
SEMBOLLER: "Rapunzel" bu hikayede bir sembol olarak kullanılmıştır. Rapunzel'in bütün hayatı boyunca kulesinde bir prens için bekleyip kendini özgürlüğünden kısıtlaması bizlere Ümit'in yaşadığı acı sonu hatırlatmaktadır. Ümit de Rapunzel gibi kendi özgür tercihini ve benliğini bir "prens" için terk etmiştir.
Bir diğer sembol de "Boyalı kuş" sembolüdür. " Boyalı kuş boyalı olduğu için hemcinsleri tarafından tüyleri gagalanarak öldürülür." (sf. 148) Buradaki boyalı kuş farklılığı temsil etmektedir. Boyalı kuş toplumsal baskıları görmezden gelen ve her şeye rağmen kendisi olmayı seçen bir insanın sembolüdür. Efkar da Ümit'ten boyalı kuş olmayı kesmesini ve topluma ayak uydurması gerektiğini söylemektedir.
Dil ve Üslup: Dil ve üslup anlaşılır bir şekilde kullanılmıştır, ancak bazı yerlerde bilinç akışı araya girmektedir ve bu kafa karışıklığına sebep olabilmektedir. Eserde sembol ve motiflere yer verilmiştir ve üzerine basılmak istenen yerlerde kelimeler büyük harflerle yazılmış ve tekrar edilmiştir.