Canlıların Sınıflandırılması 111

Ökaryotik Canlılar

Prokaryotik Canlılar

Protista Alemi 44

33 Bitkiler

Hayvanlar Alemi

click to edit

Omurgalılar

Omurgasızlar

Mantarlar 22

Bakteriler 11

Mavi Yeşil Algler 10

Damarsız Bitkiler 6

Damarlı Bitkiler

Tohumlu Bitkiler 8

Sporlu Bitkiler 7

Sünger 01

Yumuşakçalar 99

Eklerm Bacaklılar 77

Solucanlar 100

Balıklar 3

Sürüngenler 2

İki Yaşamlılar 1

Kuşlar 4

Memeliler 5

Ayrışırıcı

Hastalık Yapan

Ticari Önemi olan

Derisi Dikenliler 66

Sölenter 55

click to edit

Bakteriler prokaryot olduklarından zarlı organellere sahip değildir. Solunum ve fotosentez yapan bakteri türlerinde hücre zarı, içe doğru kıvrımlar yapar. Bakterilerde solunum ve fotosentez, reaksiyonları için gerekli olan enzimler bu zarlarda bulunur. Bakterilerde üreme olayı eşeysiz ve eşeyli olarak meydana gelir.

Mavi - yeşil algler de bakteriler kadar küçüktür. Ya tek tek hücre olarak ya da koloni halinde yaşarlar. Nemli topraklarda ve sularda yaşarlar. Zarla çevrili organeller ve zarla çevrili çekirdekleri , yoktur.

Omurgasız hayvanlar grubunun en büyük grubu olan eklem bacaklılardır. Hatta bütün dünyadaki hayvanların büyük bir bölümünü eklem bacaklılar oluşturur. Çok geniş alanlara yayılan bu hayvanlar, özellikle karasal hayata çok başarılı bir şekilde uyum
sağlamayı başarmıştır.

Genellikle denizlerde ve bir kaç türü de tatlı sularda yaşayan, doku içeren omurgasız canlılardandır. Sölenterlerin diğer isimleri ise knidliler veya haşlamlılar olarak bilinir. Sucul hayvanlar olan sölenterler, süngerlerden daha gelişmiş organizasyona sahiptirler.

Çok hücreli canlılar arasında olan süngerler, heterotrofik ve hücre duvarı bulunmayan, aynı zamanda da sperm üretmeyen hayvanlardır. Yine dokuları ve organları olmayan süngerlerde bedensel olarak bir simetri de görülmemektedir. Yapı olarak en basit hayvan süngerlerdir.

Yumuşakçalar hem şekil bakımından hemde büyüklük bakımından çok fazla değişik örneklere sahiptir. Yumuşakçalar arasında 1 milimetre vücut büyüklüğüne sahip salyangozlar da bulunur, 16 metre boy ve 2 ton ağırlığında mürekkep balıkları da bulunur. Boy ve ağırlık bakımında çok değişken türlere sahip bir gruptur.

Omurgasız hayvanlar sınıfında yer alan solucanlar, genellikle halka, yassı veya yuvarlak şekillerde uzun silindirik şekillerde olurlar. Solucanların vücudu genellikle halkalar dizisinde oluşur ve herhangi bir uzuvları bulunmuyor. Solucanların vücutlarının dışında ve içerisinde ser bir yapı bulunmaz.

Tüylü, kanatlı ve sıcakkanlı canlılar olan kuşların dünya genelinde 10 binden fazla türü bulunuyor.Kuşların derilerinde salgı bezi bulunmaz. Göğüs kemikleri iyi gelişmiştir ve kafatası omurgaya bağlıdır. Kuşların görme organları diğer organlarında daha iyi gelişmiştir ve en hızlı metabolizmaya sahip canlı grubudur. Ayrıca koku alma duyuları da kısmen körelmiştir.

Balıklarda üreme genellikle dış döllenme ve dış gelişme şeklinde görülür. Sadece köpek balıkları gibi bazı balıklarda durum farklıdır. Yine balıklarda genellikle yavru bakımı görülmez. Genel olarak yumurta ile çoğalmaktadırlar. Dış ortam sıcaklığına göre vücut ısıları değişen balıklar soğuk kanlı canlılardır. Solungaç solunumu yapan balıklar aynı zamanda kış uykusuna da yatmazlar. Balıkların yürekleri çift gözlü ve genellikle vücudu pulludur.

Memelilerin dişilerinde meme bezleri bulunur, hem erkek hemde dişilerde ter bezleri bulunur. Sıcak kanlı canlılar olan memelilerde, genellikle vücudun ısı kaybetmesini önleyen kıllarla kaplı bir örtü bulunur. Ancak yunus ve balina gibi suda yaşayan canlılarda durum böyle değildir. Memeliler karada ve suda yaşarlar

Karasal hayata uyum sağlayan ilk omurgalı hayvanlar grubu sürüngenlerdir. Sürüngenlerin hem karada hemde suda yaşayan türleri bulunur. Sürüngenlerde larva evresi yoktur. Vücutları keratinden yapılmış pullar ve kemiksi plakalar tarafından kaplanmıştır.Sürüngenlerin suda yaşayanları da karada yaşayanları da akciğer solunumu yaparlar. Sürüngenlerin bazı türleri bacaksızdır bazı türleri ise 4 bacaklıdır. Vücut sıcaklıkları çevre sıcaklığına bağlı olarak değişir

İki yaşamlılar, ayrı eşeyli canlılardır. İki yaşamlılarda döllenme ve embriyonel gelişme suda meydana gelir. Yavrular embriyonel gelişimini tamamlamadan yumurtadan çıkarlar. Bu yavrulara lavra ismi verilir. Yumurtadan çıkan larvalar, başkalaşım geçirerek ergin kurbağalara dönüşür. Genellikle iki yaşamlılarda yavru bakımı görülmez.İki yaşamlılar, hem karada hemde tatlı sularda yaşayabildikleri için solungaç, akciğer ve deri solunumu görülür. İki yaşamlıların bazı türlerinde renk değiştirme özelliği görülür. Renk değiştirme özelliği bu canlıları bulundukları ortama uyum sağlamalarına ve düşman saldırılarından korunmalarına neden olur.

Tohumlu Bitkiler, gelişmiş kök, gövde, yaprak yapısına ve iletim demetlerine sahip bitkilerdir. Bazıları vejetatif yolla (eşeysiz) üreyebilirken birçoğu tohum adı verilen yapılarla eşeyli ürer. Bir tohum dışarıdan içeriye doğru; tohum kabuğu (testa), besi doku (endosperm) ve bitki taslağından (embriyo) meydana geli

Damarlı tohumsuz bitkiler, iletim demetlerine sahip olan ilk bitki grubudur. Nemli bölgelerde ve ormanlık alanlarda yaşar. Üremeleri sporla gerçekleşir. Spor keseleri eğrelti otlarında yaprak altında, at kuyruğu ve kibrit otunda ise çoğunlukla dal uçlarında bulunur.

İletim demetleri bulunmayan bu bitki grubu üreme ve gelişim evrelerinde çiçek ve tohum oluşturamazlar. Ciğer otları, boynuzlu ciğer otları, kara yosunları bu grup atındaki bitkilere örnek olarak gösterilebilir.

Bu grupta yer alan hayvanların hepsi denizlerde ve okyanuslarda yaşarlar. Derisi dikenlilerin gelişmiş bir anatomisi ve fizyolojisi bulunur. Derisi dikenli hayvanlara verilecek örnekler arasında denizyıldızı, denizhıyarı, denizlâlesi, denizkestanesi ve yılan yıldızları bulunur.

ökaryot hücre yapısına sahip olan, tek hücreli ve çok hücreli canlılardan oluşan bir âlemdir. Bu âlemde yer alan canlılar, genellikle sularda ve nemli bölgelerde yaşamını sürdürür.

Çok zengin bir protein kaynağı olan mantar, zehirli türleri olduğu için, bilinçsizce toplanıp yenirse tehlike yaratmaktadır. Kontrollü olarak üretilen kültür mantarları ise, hem protein açısından zengin, hem de kesinlikle zehirli olmadığı için, bolca tükettiğimiz besin kaynakları arasındadır.

bitkiler, hayvanlar ve insanlar üzerinde yaşayarak, o canlıya zarar veren mantarlara verilen addı

Mantarlar ekosistemin önemli birer parçalarıdır. Mantarlar son iki milyar yıldır bitki ve hayvansal yapılarını çürüterek elementlerin serbest bırakılmaları sağlamışlardır. Orman ekosistemlerinde karbondioksit salınımı da mantarlar tarafından gerçekleştirilir. Yine mantarlar bitkilerle ortak yaşam kurarak bitki gelişimi için toprağın yapısını da uygun hale getirir ve toprağı humus bakımından zenginleşt