Hikaye:
Gelecek yüzyıllarda Terra'lılar (dünyalılar) küçük, yeşil tüylü, büyük gözlü ve düşgörme odaklı bir kültüre sahip canlıların yaşadığı ağaçlarla kaplı bir gezegende "Yeni Tahiti" adlı bir koloni ve askeri üs kurmuşlar. Dünya'lılar bu gezegendeki yerleşik toplumu yerinden etmiş, onları köleleştirmiş, tipik dünyalı açgözlülüğü yerel halkın masumiyet ve bilgeliğinin etrafını tamamen sarmış durumdadır.İnsanlar Hainish'lilerden (Athsheans dahil üzere tüm insansı ırkların kökeni olan gezegeninden) yıldızlararası yolculuğun ne olduğunu öğrendiler. Gezegenler birbirlerinden bağımsız olarak genişliyorlardı, ancak bu roman ile anladık ki "Dünyalar Birliği" adlı yapı kurulmuş. Önceleri 27 ışıkyılı uzaktaki 'ev' ile iletişim kurulamazken artık haberler "ansible" adlı yeni keşfedilen bir cihaz ile iletiliyor.Hikaye, hem ansible hem de Dünyalar Birliği'nin ortada olmadığı Dispossessed (Mülksüzler)'den sonra insan yerleşimcilerin yerli halk ile bir arada var olmayı öğrendikleri Sürgün Gezegeni'nden (Planet of Exile)'dan ise önce geçiyor. Kitaplarda ifade edilen zaman ile tarih 24. yüzyıl.Terra'lı kolonistler, gezegenin yerlilerini, kendi gezegeni Terra gibi “toprak” yerine “orman” anlamına gelen Athshe diye adlandırırlar. Dünya tarihinde 19. yüzyılın sömürgeleştirme modeli uygulanıyor: Ağaçlar kesiliyor, çiftlikler kuruluyor, mayınlar döşeniyor, ve yerli halk köleleştiriliyor. Yerliler ise yaşadıkları bu durumu anlamlandıramıyor, başlarına ne geldiğini tam olarak çözemiyor ve bir anlamda kaderlerine boyun eğiyorlar. Onlar ormanlar sayesinde yaşayabilen, kölelik ya da savaş gibi kavramlara tamamen yabancı bir ırk. İşgalci insanlar Athsea topraklarını hiç bir direnişle karşılaşmadan ele geçirip kendi sömürgeci düzenlerini kurarlar; ta ki bir cesur ve ölümcül bir eylem bu düzeni bozup her iki dünyanın insanlarını sonsuza kadar değiştirinceye kadar.